info@idarevehukuk.com
Nursanlar 2 Plaza, Bayraktar Sk. No:9 D:39 Cevizli/Kartal/İSTANBUL

HomeCategory İdare Hukuku

GİRİŞ

Anayasanın “Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin sosyal bir hukuk devleti olduğu hüküm altına alınmıştır.

Sosyal devlet, bireylere asgari gelir güvencesi veren, onları toplumsal risklere karşı koruyan, sosyal güvenlik olanağı sağlayan ve yurttaşların tümüne eğitim, sağlık, barınma gibi hizmetleri sunan bir anlayışı ifade etmektedir. Devletin korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere sosyal hizmetler götürmesi ve bu hizmetleri yürütmek üzere teşkilat kurması esasen devletin sosyal devlet olmasının bir sonucudur.

Sosyal devlet olmanın gereği olarak; korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere götürülen sosyal hizmetlere ve bu hizmetleri yürütmek üzere çıkarılan 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü kurulmuştur.

KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUK VE KORUMA ALTINA ALINMASI

2828 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, “Sosyal Hizmetler”, kişi ve ailelerin kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi, manevi ve sosyal yoksunluklarının giderilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanmasına, sosyal sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesine yardımcı olunmasını ve hayat standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesini amaçlayan sistemli ve programlı hizmetler bütününü;

“Korunmaya Muhtaç Çocuk”, beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olup;

  1. Ana veya babasız, ana ve babasız,
  2. Ana veya babası veya her ikisi de belli olmayan,
  3. Ana ve babası veya her ikisi tarafından terkedilen,
  4. Ana veya babası tarafından ihmal edilip; fuhuş, dilencilik,alkollü içkileri veya uyuşturucu maddeleri kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere ve kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılan ve başıboşluğa sürüklenen çocuk;

“Korunma kararı” başlıklı 22. maddesinde, korunmaya muhtaç çocukların reşit oluncaya kadar bu Kanun hükümlerine göre Kurumca kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararının yetkili ve görevli mahkemece alınacağı, bu karar için gerekli belgelerin Kurumca düzenleneceği ve ilgili mahkemeye gönderileceği hükmüne; “Korunmaya muhtaç çocukların eğitim ve öğretimlerinin sağlanması veya meslek sahibi yapılmaları” başlıklı 25. maddesinde, okul çağındaki korunmaya muhtaç çocukların eğitim ve öğretimlerinin Milli Eğitim Bakanlığı ile diğer kamu kurumlarına ait okullarda gerçekleştirileceği hükmü yer almıştır.

5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 26/3. maddesinde mahkemeler ve çocuk hakiminin bu kanun ve diğer kanunlarda yer alan tedbir kararlarını almakla görevli olduğu düzenlendiğinden, 2828 sayılı Kanun maddesindeki tedbir kararlarında da çocuk mahkemeleri (öncesinde sulh hukuk mahkemesi) görevli bulunmaktadır. (HGK’nun 16.01.2013 tarih, 2012/2- 563 Esas, 2013/69 Karar sayılı ilamı)

KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARIN KAMUDA İŞE YERLEŞTİRİLMESİ

Anayasa’nın “Sosyal Güvenlik Bakımından Özel Olarak Korunması Gerekenler” başlıklı 61.maddesinde, Devletin korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alacağı ve bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurmak ve kurdurmakla görevli olduğu belirtilmiştir.

Bu kapsamda düzenlenen 3413 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile eklenen ek 1. maddesinde ise, kamu Kurum ve Kuruluşlarının, reşit olana kadar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından bakılan ve korunan çocuklar için, her yılbaşındaki, hangi statüde olursa olsun, serbest kadro mevcutlarının binde biri nispetindeki kısmını ayırarak bu çocuklar arasında yapılacak giriş sınavlarında başarılı olanlar arasından atama yapacağı, bu maddeden yararlanmak isteyenlerin, 18 yaşını tamamladıkları tarihten itibaren, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına; Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü vasıtasıyla başvurmak zorunda oldukları hükmüne yer verilmiştir.

Anayasa’nın “Sosyal Güvenlik Bakımından Özel Olarak Korunması Gerekenler” başlıklı 61.maddesinde, Devletin korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alacağı ve bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurmak ve kurdurmakla görevli olduğu belirtilmiştir.

3413 sayılı Kanun’un gerekçesinde, Kanun’un amaçları arasında her yıl sayıları giderek artan korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılmasına da yer verilmiştir.

BAŞVURU VE FORM A BELGESİ DÜZENLENMESİ USULÜ

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun Ek 1. maddesine göre hazırlanarak 10/02/1995 tarihli ve 95/6542 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan, Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine İlişkin Tüzüğün 3. maddesinde; “Bu Tüzük hükümlerinden, korunma kararı alınmış olup da; A) Reşit oluncaya kadar sosyal hizmet kuruluşlarında kalmış, B) Bir Koruyucu aile yanına yerleştirilmiş, C) Ayni nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına gönderilmiş korunmaya muhtaç çocuklar yararlanırlar.” hükmü yer almaktadır.

Bu Tüzük hükümlerinden yararlanmak isteyenler,18 yaşını tamamladıkları tarihten itibaren kamu kurum ve kuruluşlarına Kurum aracılığıyla başvururlar. Başvuru sahibinin geçmişte bir sosyal hizmet kuruluşunda kaldığının ve korunduğunun belgelenememesi halinde,bu hususun tesbiti mahkeme kararıyla olur.

2010/8 sayılı” 3413 sayılı Kanundan yararlanılacak gençler, Form-A Belgesi” konulu Genelgenin Form-A Belgesi, Düzenlenmesi ve İstenilen Belgeler başlıklı 1. maddesinde; “Form-A Belgesi; haklarında korunma/bakım tedbir kararı alınmış olup, reşit oluncaya kadar bilfiil, -bir sosyal hizmet kuruluşunda kalmış, -bir koruyucu aile yanına yerleştirilmiş, -kuruluş bakımında kalmaktayken; ayni-nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına döndürülen korunmaya muhtaç gençler hakkında mevzuat gereği gencin takibini yapan birimde sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimcisi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere düzenlenen formdur….” denilmiştir.

Kurum, bu Tüzüğün 5 inci maddesi uyarinca düzenlenen formlardaki bilgileri esas almak suretiyle,kamu kurum ve kuruluşlarının istekleriyle bu Tüzüğün 8 inci maddesinde öngörülen öncelikleri de gözönüne alarak,her boş kadro için en az üç korunmaya muhtaç çocuğun isim listesini,isteğinden itibaren bir ay içinde kamu kurum ve kuruluşlarına gönderir.

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Form A Belgesinin düzenlenmesi başvurusu talebinin reddi üzerine tesis edilen işleme karşı yetkili olan işleme tesis eden idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde dava açılması mümkündür.

DAVA AÇMA SÜRESİ

Form A belgesinin düzenlenmesi başvurusu; 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında bir işlem tesisi amacıyla yapılan başvurudur. Dolayısıyla başvurunun 30 günlük zımnen ret süresi içinde cevaplanmaması üzerine veya cevabın tebliği üzerine 60 günlük dava açma süresi içinde dava açılmalıdır.

ÖRNEK YARGI KARARLARI

“… Dava konusu uyuşmazlıkta, davacının reşit oluncaya kadar sosyal hizmet kuruluşunda kalmış olmak koşulunu taşımadığı gerekçesiyle işlem tesis edilmişse de, davacı hakkında Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2003 tarih ve E: 2003/544, K: 2003/552 sayılı kararı ile koruma altına alındığı daha sonra 26.12.2008 tarihinde yetiştirme yurdundan izinsiz ayrıldığı ve 21.08.2012 tarihinde de reşit olması nedeniyle kayıtlardan düşürüldüğü ancak, yukarıda yer verilen 2888 sayılı Kanun’un 24’ncü maddesi uyarınca davacı hakkında koruma kararının kaldırılması yönünde alınmış bir mahkeme kararının bulunmadığı belirlenmiştir.

3413 Sayılı Kanunun söz konusu maddesindeki amacın, korunmaya muhtaç çocukları topluma kazandırmak, 18 yaşını tamamlayan bu çocuklara iş bulmak olanağı yaratmak olduğu dikkate alındığında, belli bir süre yetiştirme yurdunda kaldığı ve hakkında korunma kararı devam eden ve idarenin kamusal görevini yerine getirmemesi nedeniyle yurttan izinsiz ayrılmasına ve kaçak konumuna düşmesine neden olunan davacının kuruma ait yerlerde reşit olana kadar kalmadığı gerekçesiyle başvurusunun reddedilmesi hukuka aykırıdır

Bu durumda, 2828 sayılı Kanunun 24 üncü Tüzüğün 7 nci maddelerinin kurala bağladığı davacının koruma ve bakım altına alınma şartlarını kaybettiğinden bahisle, koruma kararının kaldırılması yönünde herhangi bir mahkeme kararının bulunmadığı gözönüne alındığında, açıklanan Genelge hükmüne dayanılarak davacı başvurusunun, reşit oluncaya kadar kurum hizmetlerinden yararlanmadığı gerekçesiyle, 3413 sayılı Yasadan faydalanma hakkı bulunmadığından bahisle reddine yönelik işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır…” (Ankara BİM 12. İdare Dava Dairesi, 13.04.2017 tarihli ve 2017/298 E., 2017/383 K. sayılı kararı)